+ -

Pages

14 Ağustos 2014 Perşembe

EPL Rekorları ve Hikayeleri

Rekorlar, aşırı derecede olumlu veya olumsuz durumların rakamlarla vücut bulmuş halleridir. Sıradan olumlu ve olumsuz şeyler rekor meydana getirmez. Bu durumda aslında bir rekor, aynı zamanda sıra dışı bir hikayeye eş değerdir. Ancak çoğunlukla bu hikayelerin yalnızca başlığı vardır: “Usain Bolt, 100 metreyi 9,58’le koşarak dünya rekoru kırdı.” Peki 2. ve 3. bitiren atletler ne yaptı? Bolt, ilk 10 metreyi nasıl bir hızda koştu? En hızlı olduğu aralık hangisiydi? Kaç km hızla koştu? Gibi sorular da hikayeyi oluşturan cevaplara sahiptirler.
Premier Lig, 1992-93 gibi yakın bir tarihte başladığı ve çok büyük format değişikliklerine uğramadığı için birçok sağlıklı ve analiz edilebilir veriye sahip. Rekorlar da aynı şekilde çok net bilgiler veriyor. Dolayısıyla elimizde herhangi bir rekora ait hikayeyi anlatmamızı sağlayacak olan bilgiler var.
Aşağıda, bazı önemli Premier Lig rekorlarının istatistiksel hikayeleri yer almaktadır:
The Invincibles
“Arsenal, 7 Mayıs 2003 ve 16 Ekim 2004 tarihleri arasında oynadığı 49 lig maçını kaybetmedi.”
> Arsenal, rekor serisi öncesinde son olarak 4 Mayıs 2003’te kendi sahasında Leeds United’a 3-2 mağlup olmuştu. Rekoru sona erdiren maç ise “Battle of the Buffet” olarak adlandırılan ve Arsenal’in 24 Ekim 2004’te deplasmanda Manchester United’a 2-0 mağlup olduğu maçtı. Bu maçta Arsenal aleyhine verilen penaltı çok konuşulmuştur. O sezon Arsenal, evindeki maçta da Manchester United’a 4-2’lik skorla mağlup olmuştur. Arsenal’in yenilmezlik serisinin sona erme ihtimali en güçlü olduğu maç Manchester United deplasmanıydı ve öyle de oldu. Çünkü zaten seri içerisinde de 2 kez karşılaştığı Manchester United’ı yenememişler, 2 maç da berabere tamamlanmıştı. Arsenal’in bu seri süresince yenemediği bir diğer takım ise Portsmouth’tu.
_Voetbal_N_P_auto_auto_c651_c370_q95_KeownVanNistelrooy651
> Arsenal bu süreçte 36 galibiyet ve 13 beraberlik elde etti. Maç başına 2,28 gol atıp kalesinde ortalama 0,71 gol gördü. Yakaladığı en uzun seri ise 23. ve 31. maçlar arasındaki 9 maçlık galibiyet serisiydi.
> 15 maçı 1 farkla, 8 maçı 2 farkla, 13 maçı ise 3 ve daha farklı skorlarla kazandı. Yani maçların %42,8’ini 2 ve daha farklı skorlarla, “rahat” bir şekilde kazandılar.
> Arsenal’in bu periyotta son dakika golüyle beraberliği yakaladığı ya da öne geçtiği bir maç bulunmuyor. Bu da kırdıkları rekordaki tesadüf düşüncesini minimuma indiriyor.
Premier Lig’in şu anki durumunu ele aldığımızda bir sezonda Manchester City, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Tottenham ve Everton deplasmanlarının tamamından puanla ayrılmak neredeyse mucize. Kaldı ki, 49 maçlık bir rekoru düşündüğümüzde bu deplasmanlardan en az 2-3 tane daha oynanması gerektiğini söyleyebiliriz. Örneğin Chelsea geçen sezon bu deplasmanlardan yalnızca Everton’da puan alamamıştı ancak zaten diğer takımlara toplamda 5 maç kaybetmişlerdi. Eskisine göre daha fazla güçlü ve denk takımın yer alıyor olması bu rekorun kırılmasının şimdilik pek mümkün olmamasına neden oluyor.
> Son olarak, Arsenal’in 49 maçta attığı toplam 112 golün dağılımını verelim:
Thierry Henry: 39
Robert Pires: 23
Fredrik Ljungberg: 10
Jose Antonio Reyes: 8
Dennis Bergkamp: 7
Gilberto Silva: 5
Jermaine Pennant: 3
Patrick Vieira: 3
Sylvain Wiltord: 3
Edu: 2
Sol Campbell: 1
Kolo Toure: 1
Ashley Cole: 1
Nwankwo Kanu: 1
Michael Tarnat: KK
Franck Queudrue: KK
Zat Knight: KK
Jody Craddock: KK
Sami Hyypia: KK
Toplam penaltı golü: 7
Ruud van Nistelrooy
“Nistelrooy, 22 Mart 2003 ve 23 Ağustos 2003 tarihleri arasında Manchester United’ın oynadığı üst üste 10 lig maçında da gol attı.”
> Bir forvetin çok gol atması için bir seri yakalaması gerekmez. Bazı maçlarda 3’er gol atar, bazılarında hiç gol atamaz ve yine de toplamda yüksek bir rakama ulaşabilir. Gol serisi yakalamak ise bambaşka bir olay. Her maç o konsantrasyona sahip olmak, pozisyona girmek ve bir şekilde en az 1 gol atabilmek inanılmaz bir olay. Aynı ligde çok fazla gol atmış olan oyuncuların bu alanda ulaştıkları serilere örnek vermek gerekirse Luis Suarez’in Liverpool formasıyla ulaştığı seri 4 maç, Cristiano Ronaldo’nun Manchester United’da ulaştığı seri 6 maç ve Robin van Persie’nin Arsenal ve Manchester United’da ulaştığı 5’er maçlık seriler mevcut. Lionel Messi’nin 2012/13 sezonunda 21 maçlık bir serisi var ancak hem lig farkı, hem de Messi’nin o sezon doğaüstü bir performans göstermesi nedeniyle bu performansı kıyaslamaya dahil etmek anlamsız olacaktır. Dolayısıyla biz Premier Lig’den devam edelim.
Ruud-van-Nistelrooy
> Nistelrooy’un 10 maçlık süreçte gol attığı takımlar sırayla: Fulham (3), Liverpool (2), Newcastle United (1), Arsenal (1), Blackburn Rovers (1), Tottenham (1), Charlton (3), Everton (1), Bolton (1), Newcastle (1).
> Nistelrooy 10 maçta attığı 15 golle takımının attığı toplam 32 golün %46,8’ini kaydetmiş oluyor ve Manchester United bu 10 maçın tamamını kazanıyor.
> Nistelrooy, bu seri öncesinde sahada yer aldığı son 3 maçta gol atamıyor: Aston Villa, Leeds United, Liverpool (Lig Kupası Finali).
> Maçlarda attığı ilk goller ortalama 49. dakikada gelmiş. Ayrıca ilk golünü son 5 dakikada bulduğu 2 maç bulunuyor. Bu türden son anda gelen başarılar, rekorların en önemli tetikleyicilerinden biridir. Serinin bir şekilde devam etmesini sağlarlar.
top10-comebacks-man-united-spurs
En İyi Geri Dönüş
> Futbolda en önemli şey galibiyetse, galibiyetin de en keyiflisi geriden gelip elde edilendir. Bir takımın taraftarı için en fazla haz veren şeylerden biri olabilir. Söz konusu rekor olduğunda bakmamız gereken ilk kriter, geriden gelip kazanan takımın kaç farkla mağlup durumdayken bunu başardığıdır. Premier Lig tarihinde 4 farklı geriden gelip kazanan bir takım bulunmuyor. Ancak 3 farklı geriden gelip bunu başarabilen 4 takım var:
Leeds United 4 – 3 Derby County (8 Kasım 1997)
West Ham United 3 – 4 Wimbledon (9 Eylül 1998)
Tottenham 3 – 5 Manchester United (29 Eylül 2001)
Wolverhampton 4 – 3 Leicester City (25 Ekim 2003)
> 4 takım da 3 farklı geriden gelip maçı kazanmayı başarmış. Hangi geri dönüşün daha zorlu olduğunu belirleyecek olan şey takımların kaçıncı dakikada 3 farklı yenik duruma düştüklerine ait bilgidir:
Leeds United, Derby karşısında 33.,
Wimbledon, West Ham karşısında 27.,
Manchester United, Tottenham karşısında 20.,
ve Wolverhampton, Leicester City karşısında 35., dakikada 3-0 mağlup duruma düşüyorlar.
> Bu durumda maçı çevirmek için en az dakikaya sahip olan takımın Wolverhampton olduğunu görüyoruz (55 dk.). Wolves 52, 60, 68 ve 86. dakikalarda attığı gollerle maçı kazanmayı başarıyor. 35 dakikada yediği 3 gole 34 dakikada attıkları 4 golle karşılık veriyorlar. Dolayısıyla Premier Lig tarihinin kalan dakika ve skor farkı anlamında en zor galibiyetine ulaşmış oluyorlar:
Deplasmanda Chelsea
“Chelsea, 2004-2005 sezonunda deplasmanda oynadığı maçlarda sadece 9 gol yedi.”
Aslında Chelsea aynı sezonda kendi sahasında 6 gol yemişti ancak bu nispeten, iç saha performansı olduğu için daha kabul edilebilir bir durum. Deplasmanda az gol yemenin anlamı, rakibinizin iç sahasında size karşı gol atamaması anlamına geliyor ki bu istatistiksel olarak rakip kim olursa olsun çok daha az rastlanan bir durum.
2004-2005 sezonundan sonra Premier Lig’de şampiyon olan takımların deplasmanda yedikleri gollere bakalım:
05-06 Chelsea: 13
06-07 Manchester United: 15
07-08 Manchester United: 15
08-09 Manchester United: 11
09-10 Chelsea: 18
10-11 Manchester United: 25
11-12 Manchester City: 17
12-13 Manchester United: 24
13-14 Manchester City: 24
Bu rekora 08-09 sezonunda Manchester United yaklaşıyor ancak diğer sezonlarda belirgin farklar var normal olarak. Bu rakam özellikle son 4 sezonda iyice 20’li değerlere yaklaşmış durumda.
Chelsea manager Mourinho lifts the English Premier League soccer trophy with Gudjohnson, Lampard and ...
Bu sezonda Chelsea’ye tam 11 takım sahasında gol atamıyor ve yalnızca Arsenal 2 gol atma başarısı gösteriyor. 2 golü atan oyuncu ise Thierry Henry.
Chelsea, deplasmandaki tek mağlubiyetini de 1 gol yiyerek Manchester City’e karşı alıyor. City’nin golünü atan da yine bir Fransız oyuncu: Nicolas Anelka.
> Chelsea bu sezonda 21 maçı gol yemeden, 8 maçı da 1 gol yiyerek kazanıyor. Böylece kazandığı maçlarda ortalama 0,27 gol yiyerek sezonu tamamlıyor.
2. Bölüm ile devam edecek..
5 NumPad: EPL Rekorları ve Hikayeleri Rekorlar, aşırı derecede olumlu veya olumsuz durumların rakamlarla vücut bulmuş halleridir. Sıradan olumlu ve olumsuz şeyler rekor meydana ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

< >